Singülerite (Tekillik, Garabet)

Gelecek De Gelecek | | Mayıs 12, 2011 at 11:05 am

Garabet denilen şey kara deliğin merkezindeki boyutsuz noktadır.

Singularity terimi İngilizcede tuhaflık, acayiplik, eşsizlik, görülmemişlik, tekillik anlamlarının ötesinde fizik ve matematikte karşılaşılan ilginç durumlara işaret eder. Singülerite uzay-zaman düzleminde eğrinin sonsuza doğru gittiği noktadır. Bu noktada zaman akışı kopar, nedensellik bozulması olur, her şey birbirinin aynı olma eğilimi gösterir.
Singülerite (tekillik) denilen şey kara deliğin merkezindeki boyutsuz noktadır. Çöken bir yıldız sonsuz yoğunluk kazanarak yarıçapı sıfır olan böyle bir noktanın içine girebilir.

Bu noktada tüm paralel çizgiler birbirine kavuşur. Ölçülen bir değişken bu noktada ölçülemez ya da sonsuz bir değere ulaşır. Fizik ve matematikteki tüm kurallarımızın ve anlam dünyamızın çökeceği bu eşsiz acayiplik durumuna Türkçede “singülerite” veya “tekillik” diyoruz.

Son yüzyılda bilgi işleme teknolojisinde Moore yasasına göre her yıl ikiye katlanan logaritmik bir gelişme gerçekleşmiş.
Bu kavramın son zamanlarda teknolojik / toplumsal boyutuyla yeni bir anlamda kullanımına da tanık olmaktayız. Çağımızın en yetkin bilim adamlarından bir kısmı önümüzdeki yakın geleceğin dünyasıyla ilgili şöyle bir “”teknolojik singülerite”” tablosu tanımlamaktalar;

Kısa bir süre sonra insan zekasını aşan yapay zekalar ve makine zekaları ortaya çıkacak. Bunların süperzekasıyla yaratılabilecek teknolojik gelişmeleri bizim şimdiden öngörebilmemiz mümkün değil. Bu durumun teknolojik gelişme eğrisini “singülerite(tekillik)” olarak tanımlanabilecek bir noktaya taşıması kaçınılmaz. Bugünün insanları olarak singülerite sonrasının teknoloji trendlerini öngörmemiz imkansız. Gelişme eğrisinde ortaya çıkacak bu garabet ile bu yeni süperzekaların niyet ve yeteneklerini öngörme imkanımız ortadan kalkmaktadır. Bu öngörülemezlik durumunu tanımlayan “teknolojik singülerite” kavramı ilk olarak Vernor Vinge tarafından ortaya atılmış, daha sonra Ray Kurzweil tarafından geliştirilmiştir.

Yapay zeka, ya da insan zekasının güçlendirilmesi şekillerinden biriyle insanüstü zeka bir kere elde edildiğinde bu insanların yapabildiğinden daha yüksek bir sorun çözme ve yaratıcılık gücüne sahip olacak. Bu zeka da kendinden daha yüksek bir zekayı üretebilir, ya da kendi kaynak kodunu geliştirerek yeniden yazar. Ortaya çıkan zekanın yeniden kendinden daha üstününü yaratması da kaçınılmazdır. Bu yineleme döngüsü hızlanarak sürdüğünde onun üst sınırını koyabilecek bir durum ortaya çıkıncaya kadar gerçekleşecek kalitatif değişikliğin muazzam bir boyutta olması beklenmelidir.

Kurzweil tarafından ifade edilen bilgi işleme teknolojilerinde eksponansiyel gelişme kavramı Moore yasasına dayandırılmakta ve buna göre tekillik (singülerite) beklentisi oldukça yakın bir geleceğe atfedilmektedir.

Tekillik gerçekleştiğinde biyolojik bedenlerimizin ve beyinlerimizin sınırlarını çoktan aşmış olacağız. Malzeme (özellikle nanoteknoloji ve biyogenetik) teknolojilerindeki gelişme zekanın sıçrama şeklinde ani bir nitelik değiştirmesine yol açacak… Tekillik sonrasında insan ile makine arasında bir fark kalmayacak. Bunun için öngörülen tarih şimdi hayatta olan pek çok insanın görebilmeyi umduğu bir yakın gelecek. 2045 yılı.

Bilgi işleme teknolojisindeki gelişme trendi eğer aynen sürecek olursa önümüzdeki yarım yüzyıldan kısa süre içinde insanoğlunun bedeni ile ilişkisinin kalmayacağı bir tekillik (teknolojik singülerite) noktasına ulaşılacak. İnsan bugünkünden farklı bir yaratık haline gelecek.

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.