Kehaneti tutmayan müneccim suçsuz mudur?

Hikayeler / İnsanlık Halleri | | Ekim 25, 2012 at 12:31 pm

Gioacchino Giuliani, panik yayan meczup muydu ?
Gran Sasso Ulusal Fizik Laboratuarında araştırmacı olan Sismolog Gioacchino Giuliani İtalya’nın L’Aquila kentinde yaşamakta, 5-6 yıldan bu yana bölgedeki sismik aktiviteleri incelemektedir. 2009 yılı ocak ayında gerçekleşen küçük çaplı sarsıntılardan sonra sismik hareketlilikleri ve topraktan çıkan radon gazını incelemeye alıyor.

Sismolog Giuliani halka 'Evlerinizi boşaltın büyük bir deprem olacak' dedi. Belediye ise 'Ona aldırmayın. Endişeye mahal yok' dedi. Halk belediyeyi dinledi. Deprem oldu 309 kişi öldü.

İncelemesinin sonunda “bu hafta” büyük bir deprem olacağını öngörüp herkesi uyarmaya girişiyor. Bulduğu bilgileri internet’e koyuyor. Hatta kendisi bir kamyonete yüklediği hoparlörlerle kentin içinde sokak sokak dolaşıp “Evlerinizi boşaltın büyük bir deprem olacak” diye halkı uyarıyor.

Endişeye mahal yoktur.. Panik yapmayın !
L’Aquila belediye başkanı Massimo Cialente, Giuliani’ye büyük tepki gösterip “felaket tellallığı” yaptığını söylüyor. Polise ihbar ediyor. Halka da Giuliani’nin gerçek temeli olmayan öngörüsüyle korku ve panik yaydığını, bu kişiye itibar edilmemesini, endişeye mahal olmadığını bildiriyor. Ulusal Jeoloji Enstitüsü de Giuliani’nin öngörüsünün bilimsel bir temele dayanmadığını bildirerek onu bir tür “panik yayan meczup” konumuna düşürüyor. Polis zoruyla Giuliani’nin internet’e koyduğu bilgiler kaldırtılıyor.

Savcılık da Giuliani hakkında ‘Halkı paniğe sürüklemek’ suçlaması ile soruşturma açıyor.

Guido Bertolasi yönetimindeki Sivil Savunma Örgütü bu atmosferde 31 Mart 2009 ‘da Büyük Riskler Komisyonu’nu toplantıya çağırıyor. Toplantı sonunda 7 deprem uzmanının imzaladıkları raporda verilmesi gereken mesaj başından belli: “Endişe edecek bir şey yok.”

Bu rapora dayanarak İtalya’nın Sivil Savunma teşkilatı harekete geçerek herkese görülen belirtilerin “tamamen normal” olduğunu, deprem felan olmayacağını bildiriyor.

    Risk gerçekleşiyor

6 Nisan 2009 günü, tam Giuliani’nin öngördüğü zaman diliminde, tam söylediği bölgede 6.3’lük bir deprem gerçekleşti. 50.000’den fazla kişi evsiz kaldı. 309 kişi öldü. Aquila kenti harap oldu.. Deprem kentin tarihi merkezi ve çevre köylerine büyük zarar vermiş ve yaklaşık 120 bin kişiyi etkilemişti.

Böyle bir durum bir daha olduğunda siz şimdi ; Giuliani’ye mi, Yüksek Riskler Komisyonuna mı?, Ulusal Jeoloji Enstitüsüne mi?, Belediye başkanınıza mı?, Sivil Savunma teşkilatınıza mı güveneceksiniz? … söyleyin.. Hangisine güveneceksiniz?

Yargı olaya el koyuyor
Depremden yaklaşık iki yıl sonra “felaketi küçümsemek ve halkı uyarmamakla” suçlanan ‘Yüksek Riskler Komisyonu’ üyesi 7 deprem uzmanına dava açıldı. Mahkemede son olarak Sivil Savunma Örgütü’nün Başkanı Guido Bertolaso da sorgulandı. Bir seneyi aşkındır süren dava önceki gün (ekim 2012’de) sonuçlandı.

L’Aquila Mahkemesi’nin kararına göre, deprem mahallindekileri depreme karşı uyarmayarak adam öldürmeye neden oldukları iddia edilen dönemin Yüksek Riskler Komisyonu üyeleri Franco Barberi, Enzo Boschi, Mauro Dolce, Bernardo De Bernardinis, Giulio Selvaggi, Claudio Eva ve Gianmichele Calvi’ye, 6’şar yıl hapis cezası ve tüm kamu görevlerinden men cezası verildi. Ayrıca, mahkeme masrafları ve zararlarını da ödemeye mahkum edildiler.

Mahkeme boyunca savunmalarını depremin önceden bilinemeyeceği tezi üstüne kuran uzmanlar, kararın açıklanmasından sonra şaşkınlıklarını ve üzüntülerini gizleyemedi.

Yargı kararı Türkiye’de ve tüm dünyada infial yarattı
Tüm dünyadan 5 bin 200 araştırmacı “Büyük Riskler Komisyonundaki” meslektaşları lehine bir mektup imzaladı. Ayrıca Amerikan Sismologlar Topluluğu İtalyan Cumhurbaşkanı’na yazdığı bir mektupta, bu mahkeme ile “bilime karşı şimdiye kadar görülmemiş bir yasal saldırı yapıldığını” öne sürdü. Dünya sismologlarının üzerinde durduğu nokta, büyük bir depremi öngörmenin mümkün olmadığı şeklinde.

Bizdeki ProfDr ünvanlı deprem guruları da şöyle açıklamalar yaptılar;
– Bilim adamı meslekdaşlarımın “depremi neden önceden bilemedin” diye cezalandırılmış olmasına inanmak istemiyorum. Trajikomik bir olaydır.
– Şiddetle kınıyorum. Deprem matematik, biyolojik, fizik gibi pozitif bir bilim değildir. Depremi kestirmedi diye bilim adamlarına ceza verilmesi hatta yargılanması gibi uygulama kabul edilemez. Türk jeofizik mühendisleri adına bu kararı kınıyorum.

Eskiden padişahların risklerle ilgili kehanetlerde bulunmakla görevli müneccimbaşıları olurmuş. Ancak, kehanetleri yanlış çıktığında müneccimbaşıların kellesini almak adeti de varmış.

Sorular ve sonuçlar
Şimdi;

◊ Eğer riskler önceden bilinemez ise bir Büyük Riskler Komisyonu neden var?.

◊ Eğer deprem hiç öngörülemez ise kamu neden bu konularda son kararı verecek yetkili kurullar atıyor.

◊ Bu yetkililer hangi ehliyete göre belirleniyor, neye göre seçiliyorlar?. Bu yetkilileri seçenler doğru kişileri seçmekte ehil midirler?

◊ Yetkililer sorumlu oldukları alanlarda ortaya çıkan sonuçlardan hiç sorumlu olmamalılar mı?

◊ Adaletsizlik dağıtan yargı mensupları, halkın güvensizliğini arttıran güvenlik kuvvetleri, emniyetsizliği arttıran emniyet güçleri bir halkın kaderi midir?

◊ Güvenli olması için bürokrasiden 236 yetkilinin imzasını gerektiren bir bina yıkıldığında o imza sahipleri bu sonuçtan hiç sorumlu olmamalılar mı?.

◊ Eğer hiç sorumlu olmayacaklar ise onların imzasına ne gerek var?.

◊ Eğer 7 deprem uzmanı sorumlu ve suçlu iseler, vaktiyle Giuliani hakkında ‘Halkı paniğe sürüklemek’ suçlaması ile soruşturma açmış olan savcı, ona felaket tellalı meczup diyen belediye başkanı, onu engelleyen polis, Ulusal Jeoloji Enstitüsü, Sivil Savunma Örgütü vb hiç suçsuzlar mı?

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.