İstanbul Metrosu

Münakalat – Muhaberat Mevzuatı | | Ağustos 1, 2010 at 3:55 pm

Galata - Pera Tüneli


önceki yazı

önceki yazı


1867 yılının Mayıs ayında İstanbul’a gelen Fransız mühendis Eugéne- Henri Gavand, sefarethaneleri (elçilik) ve otelleriyle Beyoğlu’na hayran kalır. Yine de bir soru takılmıştır aklına: Galata ile Pera arasındaki tek bağlantı ve ulaşım yolu Yüksekkaldırım’dır. Günde ortalama 40.000 kişinin yürüyerek ya da atla inip çıktığı bu yokuşun işlevini üstlenecek bir asansör yapılamaz mı? Eğer Galata – Pera arası bir tünel açılır ve bu tünelde kısa bir tren çalıştırılırsa, ulaşım büyük oranda kolaylaşabilir. Tünelin projelerini hazırlayan Gavand, önce Fransız hükümetine başvuruyor ve reddediliyor. Ardından İngiliz hükümeti genç mühendisi 250.000 İngiliz liralık bir sermayeyle desteklemeyi kabul ediyor. Bu sermaye her biri 20 İngiliz lirası değerindeki 12.500 hisseden oluşmaktadır.

Gavand’ın tünel projesi 20 Temmuz 1868 tarihinde Bab-ı Ali’ye sunulur ve reddedilir. Aynı yılın Ağustos ayında Fransa’ya dönen Henri Gavand, Ocak 1869’da İstanbul’a yine gelir ve 1 Şubat 1869 tarihinde Abdülaziz ile görüşmeyi başarır. Proje ve mukaveleyi Bab-ı Ali’ye yeniden sunan Henri Gavand, Maliye Nazırı Sadık Paşa’nın ve Nafia Nazırı Edhem Paşa’nın desteğiyle isteklerini kabul ettirir ve 10 Haziran 1869 tarihli bir fermanla tünelin imtiyazını elde eder.

Abdülaziz’in mührünü taşıyan “Tünel Fermanı”

6 Kasım 1869 (2 Şaban 1286) tarihinde, inşaat mühendisi Eugéne – Henri Gavand’la Nafia Nezareti arasında üç maddelik bir anlaşma imzalanır. Bu anlaşmaya göre, Osmanlı hükümeti Henri Gavand’a Pera – Galata arasında bir ‘Taht – El Arz’ demiryolu inşa etme hakkını tanımaktadır. Buna göre ‘The metropolitan railway of Constantinople from Galata to Pera’ (Galata’dan Beyoğlu’na İstanbul şehir treni) isimli limited şirket 8 Mayıs 1871’de kurulur. 573 metre uzunluğundaki tünelin inşasına 30 Haziran 1871’de başlanır. Mühendisler arasında Süleyman bey, Briot, Victor Tridon, Jules Jacobs, Paul Mugnier bulunmaktadır. 1874 yılının Aralık ayında inşaat tamamlanır. Mekanik kazı araçları olmadığından yüzlerce işçi çalıştırılır. Kazıdan çıkarılan toprak tünelin Pera ucunda Tepebaşı Bahçesi’nin arazisine ve Büyükparmakkapı’daki Tel Sokağı’na, Galata tarafındaysa Karaköy meydanı’na yığılır. İnşaat süresince toplam 180.000 altın lira harcanmıştır. Toplam 4002 metrekareyi kapsayan istimlâklere 80.000 lira verilir, 10.000 lirayla da makineler alınır.

Londra (1863) ve New York’tan (1868) sonra dünyanın en eski üçüncü tüneli Kurban Bayramı’nın ilk günü olan 14 Ocak 1875 tarihinde İstanbul’da resmen açılmış ve 15 Ocak’ta hizmet vermeye başlamış. Amma velakin, önceleri sadece hayvanlara hizmet verebiliyor. Çünkü şeyhülislam efendi “Yerin altından yılan geçer, çıyan geçer, insanoğlunun geçmesi caiz değildir” buyurmuş. 150 atmosfer gücündeki iki buhar makinesi Creusot Şirketi’nin, vagonlar David Desouche ve Ortakları’nındır. Tünelin yıllık ortalama geliri 50.000 altın liradır.

Gavand aynı zamanda Medrese, Perşembepazarı, Kumbaracı, Yeniçarşı sokaklarında da tünel inşa edip işletmeyi planlamaktadır. Tarihin de yazdığı gibi, bu plan gerçekleşmez. (Girişimin yatırımcılarına getirdiği pişmanlık o boyuttadır ki, 21. yüzyıla kadar bir daha hiç kimse Türkiye’de herhangi tünel (metro) işine girişmeye cesaret edemeyecektir). Bu arada Karaköy – Şişli tramvay hattını inşa eden Fransız şirketi 1911 yılında tünel imtiyazını İngilizler’den (Osmanlı hükümetinin de mutabakatıyla) devralır; 165.000 Osmanlı altını sermayeli ve her biri 5 lira değerinde olan 33.000 hisseli Osmanlı Tünel Anonim Şirketi kurulur.

O yıllarda Tünel Meydanı ve çevresindeki sokaklar oldukça hareketli yerlerdir. Bu hareketlilikte Tünel’in önemli payı olduğu söylenebilir. 1913 tarihli Annuaire Oriental derlemesine göre, tünel sakinleri şöyle sıralanabilir. Benditsch (fırıncı), Dontis (modacı), Jacques Adler (kuyumcu), Alberti (berber), Tomaselli (tüccar), Gholiopoulos (çiçekçi), Rosetto (ortopedist), Behar (halıcı), Karl Kopp (müzik aletleri), Emil Rosemann (kitapçı), Leopold Kraus (terzi), Verdoux (gözlükçü), Alphonse Dufour (mühendis), Edenbourg (dişçi), F.W. Albert (şark demiryolları umum müdürü), Balthazar (doktor), Roupen Papazian(avukat), Minedjian (doktor), Peronin (profesör), Antoine Soutis (kuyumcu), Courtessi Biraderler (mobilyacı), Alexandre Rocca (ciltçi), Kamilsopoulos (terzi), Marc Aperghis (kunduracı), Wolf Stein (terzi), David Stein (tüccar), Nicolaus Benisch (Schenker şirketi temsilcisi), Menahem Hodara (askeri doktor). 1912 kayıtlarında Tünel memuru Theodossis Leylecopoulos’un Küçük Hendek Sokağı 14/3 numarada, istasyon şefi Henri Daston’un da 25 numarada yaşadığı yazılıdır.

Osmanlı Tünel Anonim Şirketi, Cumhuriyet’in ilanını izleyen ilk yıllarda imtiyazını korumuşsa da 12 Haziran 1939 tarihli ve 3643 sayılı kanunla tüm hakları 175.000 Türk Lirası karşılığında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından satın alınmış ve 16 Haziran 1939 tarihli ve 3645 sayılı kanunla kurulan İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Umum Müdürlüğü’ne (günümüzdeki IETT) devrediliyor. Devirden önceki son yılını (1938) 13.777 lira zararla kapatır Tünel. İstatistiklere göre 854 ton kömür yakarak 71.066 sefer yapılmış ve 5.468.976 yolcudan 81.815 lira gelir elde edilmiştir. Buna karşılık giderler 95.592 lirayı buluyordu.

Bu sayfadaki bilgilere kaynaklık eden Eugéne – Henri Gavand’ın kitabı, 1876 yılında Paris’te Typographie Lahure tarafından basılmıştır. Kitap 42 sayfa olup, vagonlarından gar binalarına kadar bütün ayrıntıların çizim ve hesaplarını gözler önüne seren 25 “planche” içermektedir. Bu “planche” lara göre tünelin Beyoğlu tarafındaki istasyonunun üst katları aynı zamanda otel olarak planlanmış. Bu otel tasarısının gerçekleştiği konusunda hiçbir ipucu yok. O devirlerde yayınlanan Annuaire Orientale ve Annuaire Commercial başlıklı derlemelere göre, 19. yüzyılın sonlarında Beyoğlu’nda şu oteller bulunuyordu: Pera Palace, Hotel d’Angleterre, Tokatlıyan Oteli, Grand Hotel’dOrient, Hotel des Quatre Nations, Hotel de Bysance, Hotel de Pera, Hotel de France, Hotel de Grande Bretagne, Hotel de Londre, Grand Hotel de Luxembourg, Hotel de Paris, Hotel de Vienne, Hotel Saint Petersbourg, Grand Hotel National, Hotel Imperial, Hotel Bristol, Hotel Germania, Grand Htel Kroecker, Hotel des Princes…

Chemin de Fér Metropolitain de Constantinople ou Chemin de Fer Souterrain de Galata á Pera dit Tunnel de Constantinople – İstanbul Şehri Treni, ya da Tünel adı verilen Galata-Pera Yeraltı Treni). Yani eski İstanbul metrosunun  ilk vagonları kandillerle aydınlatılırdı, üstü açıktı ve oturacak yerler bulunamadığından ayakta seyahat edilirdi.

Teknik bakımdan son derece başarılı ve İstanbul için çok yararlı olmasına karşın girişimcisi için çok büyük bir düş kırıklığı yaratan bu projenin ardından çok uzun bir süre hiç kimse Türkiye’de tünel veya benzeri bir şey girişimcisi olmaya yanaşmayacak, tüm dünyada bütün büyük şehirler birer birer metroya kavuşur ve kent içi ulaşım sorunlarını temiz bir şekilde çözerlerken İstanbul ve Türkiye (90’lı yılların sonuna kadar) metrosuz kalacaktır.

sonraki yazı

Sonraki yazı

Ondan tam 133 yıl sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi A.Ş ile Doppelmayr Tramways Ltd. konsorsiyumuna Taksim – Kabataş arasında, bu defa ‘füniküler’ adıyla ihale edildi. Galata-Pera arasındakinin çok benzeri olan ve 640 metre uzunluğundaki bu kablo trenli tırmanma sisteminin temeli 27 Eylül 2003’te atıldı. Sistem 2006 yılında hizmete girdi. Yerin 30 metre altında, birbirine eklenen ve ikişerli gruplar halinde birleştirilen 375 yolcu kapasiteli vagonlar yüzde 22 eğimle karşılıklı sefer yaparak Taksim ile Kabataş arasını 3 dakika aralıklarla 110 saniyede katediyor ve çift yönde saatte toplam 15 bin kişi taşıma kapasitesine sahip.

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.