Liberteryen

Sözlük | | Şubat 25, 2011 at 1:53 pm

Özgürlüğe inanan insan demektir. Liberteryenler her bireyin düşlerini ve tüm potansiyelini gerçekleştirebileceği en büyük fırsata sahip olduğu, özgür, barışçı, bolluk bereket içinde bir dünya hayal ederler.

Basit ifadesi böyle olan bu ana fikir aslında çok daha geniş bir anlam ve derinliğe sahiptir. Liberteryen inanışa göre kişi kendi hayatının ve mülkünün asıl sahibidir. Başkalarının da aynisini yapma konusundaki hakkına saygı göstermesi koşuluyla her kişi kendi hayatını nasıl yaşayacağı konusunda kendi seçimlerini yapma hakkına sahip olmalıdır.

Bir başka deyişle liberteryenler başkalarının hayatına ve sahip olduklarına zarar vermemeniz koşuluyla sizin kendi hayatınız ve mülkünüzle istediğinizi yapmakta özgür olduğunuzu savunurlar.

Yani sonuçta,

liberteryenlik, “özgürlük” (hayatını barış içinde dilediği gibi yaşama), “sorumluluk” (savunma dışında hiçbir surette başkalarına karşı güç kullanmama), ve “tolerans” (başkalarına ait tüm barışçı seçimlere saygı duyma) özelliklerinin bir bileşkesidir.


Bireysel ve ekonomik özgürlüklerin bu bileşkesi bolluk, barış, ahenk, yaratıcılık, düzen ve güvenlik getirecektir.
Gerçekten, tarihten çıkartılabilecek en önemli ders budur. Dünya tarihinin bize verdiği asıl derslerden biri özgürlüktür. Esas itibariyle insan ırkının geçtiğimiz birkaç yüzyıl içinde yaşadığı tüm gelişme serbest piyasa, bireysel hak ve özgürlükler, ve özel mülkiyetlerin artan şekilde kabul görmesi sayesinde gerçekleşebilmiştir.

Liberteryenlerin esas amacı bu harika ve ispatlanmış fikirlerin pratiğe geçirilebilmesi için dünyaya özgürlüğü getirmektir. Bu tüm insanlar için dünyayı daha yaşanası bir yer haline getirecektir. Özgürlük, bolluk, barış, adalet için yaşa ve yaşat. Ana kural güç kullanmama, kandırma, korkutma kışkırtma yapmamak ve tüm ilişkilerin alışverişlerin, zorlamasız, karşılıklı rızaya dayalı olmasıdır.

Dünyanın en küçük politik testi

Politik felsefi yaklaşımınızı 10 basit soruya vereceğiniz cevapla belirlemek mümkün. Evrensel geçerliliği olan bu test 1969 yılında politika bilimci David Nolan tarafından geliştirilen bir tabloya göre hazırlanmıştır. Kişisel Tercihler ve Ekonomik tercihler olarak 5’er sorudan oluşan bu teste evet, olabilir, ve hayır olmak üzere 3 türlü yanıt verilebiliyor. (Evet=20, Olabilir=10, Hayır=0 puan)

Bireysel konular
1 – Konuşma, basın, medya ve internet sansürü olmasın.
2 – Askerlik gönüllü olsun, zorunlu olmasın.
3 – Yetişkinler arası karşılıklı rızaya dayalı cinsellik yasağı olmasın.
4 – Yetişkinler ne yeyip içeceğine, giyeceğine, kullanacağına kendisi karar verebilsin.
5 – Zorunlu bir ulusal (TC) kimlik kartı olmasın.

Ekonomik Konular
6 – Devletin şirket kurtarmaları ve kurumsal yardımları kalksın.
7 – Uluslar arası ticarete ilişkin devlet engelleri kaldırılsın.
8 – Emeklilik herkesin kendi kontrolunda olsun; sosyal güvenlik özelleşsin.
9 – Devletin sosyal yardımlaşmasının yerine özel hayır kurumları geçsin.
10 – Vergiler ve devlet harcamaları %50 veya daha fazla azaltılsın.

Her iki gruptaki evet cevaplarınız çoğunlukta ise “Liberteryen”, hayır cevapları çoğunlukta ise “Devletçi” oluyorsunuz. Eğer kişisel tercihleriniz evet, ekonomik tercihleriniz “hayır” çıkıyorsa solcu, tersi ise “sağcı” görüştesiniz. Her iki grupta da “Olabilir” cevaplarınızın çoğunluk olması ise sizi “merkezci” bir konuma getirir.


Genelleme yapmak gerekirse, eğer hayatınızı ilgilendiren en temel konularda daima siz kendiniz karar verebilmek istiyorsanız siz bir liberteryensiniz.

Sizin yerinize bir başkası bilge kişi, komisyon, kurul, aile büyüğü karar vermeli diyorsanız “devletçi” bir görüşe sahipsiniz.

Kişisel tercihlerimi kendim yapayım, ama ekonomik tercihleri devlet yapsın derseniz solcusunuz. Yok ekonomik kararlarımı kendim vereyim, ama kişisel sosyal konulara devlet karar versin derseniz sağcı (muhafazakar) görüştesiniz demektir.

Tabii bu çok kaba bir gruplama. Gerçekte her grup kendi içinde farklı konulara bakış açıları nedeniyle çok sayıda alt gruba ayrılarak incelenebilir.

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.