Şimdiki Irak Devletinin Kuruluşu ve Gertrude Margaret Lowthian Bell

Tarihte Neler Oldu | | Mart 6, 2012 at 5:53 pm

Mevcut Irak devletinin tarihinden coğrafyasından etnik yapısının ve sınırlarının bölünmez bütünlüğünden sözedenler acaba bu ülkeyi biraraya getirip, sınırlarını oluşturma, ve ülkenin devleti ve halkları ile bölünmez bütünlüğünü kurma işini kimin yaptığını bilmekte midirler??

Gertrude Bell'in yaşadıkları 'Çöl Kraliçesi' isimli bir kitaba da konu olmuş.


Evet tarihe geçmiş böyle bir kişi var. Zamanında Irak’ın taçsız kraliçesi de denilen bu kişi ingiliz vatandaşı Gertrude Margaret Lowthian Bell(1868–1926) den başkası değil..

Kendisi birinci cihan harbi sırasındaki Arap isyanının da baş kişisi olarak tanımlanabilir. Gerçi bizde hep “Lawrence” kişisi bilinmektedir, ama M. Bell’in rolü yanında Lawrence’in yaptıkları çok sönük kalır. Arap isyanı sonunda bilindiği gibi Osmanlı topraklarından üç Vilayet koparak ayrılmıştı. İşte eski Mezopotamya’nın sınırlarını oluşturarak Irak haritasını ortaya çıkartan kişi M. Bell’dir.

1905 yılında Bell yine Orta Doğu’da idi ve hemen her tarafı karış karış gezdi. Duzi’ler ve Beni Şakr ile kalarak yerel harabeleri inceledi, arap emir, şeyh ve kabile reislerinin çoğuyla tanıştı. Gözlemlerini yayınladığı “Çöl ve Savan” isimli kitabı ile batı dünyasına çok canlı tasvirlerle anlattı.

Ridley Scott Gertrude'un hayatını konu alan bir süperprodüksiyon işine girişmiş. Gertrude için de A. Jolie ile anlaşmış. İyi olur mu dersiniz?.


Sanayici Isaac Lowthian’ın torunu olarak Durham’da doğan Bell daha 16 yaşında iken Oxford’a gitti ve oradan 2 yılın içinde tarih lisans derecesini birincilikle kazandı.

Mayıs 1892’de Iran’a gitti. Daha sonra da vaktinin çoğunu seyahat ederek geçirmeye başladı. İsviçre’de dağçılık yaptı, arkeoloji ve Arapça, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Farsça ve Türkçe öğrendi. 1900 yılında Filistin’e Bedevi kılığında girdi ve Durzi’lerin ülkesine gidip Dürzi Kralı Yahya Bey ile ahbap oldu.

1907 yılında Türkiye’ye gelip Arkeolog Sir William Ramsey ile çalışmaya başladı. Birlikte yaptıkları kazılar “1001 Kilise” isimli eserle yayınlandı. Avrupa’da kadınların seçme seçilme haklarının ciddi bir şekilde konu edilmeye başlandığı bu yıllarda kendisi “”kadınların oy verme hakkına karşı”” olan cephede yer aldı.

1909 yılında Mezopotamya’ya gitti. Hitit kenti Gargamış’ı gördü ve henüz keşfedilmemiş Ukeydir harabelerini keşfettikten sonra Babil ve Necek’e giti. Gargamış’a geri döndüğünde orada yanında çalışan iki arkeologtan birisi T. E. Lawrence idi.

Ortada önde Irak Kralı I. Faysal ve solunda T. E. Lawrence


Birinci Dünya Savaşı başladığında Bell Orta Doğu bölgesinde görev almak istedi ancak bu kabul edilmeyince Fransa’ya giderek gönüllü olarak KızılHaç’a katıldı. 1915 Kasım’ında General Gilbert Clayton’un emrinde Kahire’deki Arap bürosuna katıldı. Burada Lawrence ile yeniden karşılaştı. Kendisine resmi bir görev verilmemişti, ancak Türklere karşı İngiliz saflarına katılabilecek Arap kuvvetlerinin bulundukları yerleri ve konumlarını hazırlayıp rapor haline getirdi. Daha sonra Lawrence ve İngiliz birlikleri tüm hareketlerini bu bilgilere göre gerçekleştirdiler.

1916 Mart’ında Bell oradaki baş siyasi sorumlu Percy Cox’a yardımcı olmak için Basra’ya geldi. (Burası 1914 Kasım’ında İngilizler tarafından işgal edilmişti.) İngiliz ordusunun güvenli bir şekilde Bağdat’a gidebilmesi için gereken haritaları o çizdi. İngiliz ordusunda bulunan tek hanım siyasi subay olan Bell’in ünvanı sadece Kahire Muhabiri, İrtibat Subayı idi. Bu sırada Bell ünlü casus Jack Philby’nin de saha amiri idi ve onu espiyonaj konusunda eğitmekte idi. İngiliz askerleri 10 Mart’da Bağdat’a girdiğinde Cox onu Bağdat’a getirtti ve “Doğu İşleri Yardımcısı” yaptı. Daha sonra ise Bell İran’a geçti.

1918 sonbaharında Bell sıtmaya yakalandı. Ancak başarıları Parlamentoda da konuşulduğundan kendisine CBE üstün başarı nişanı verildi.

Savaş sona erip, Osmanlı çöktüğünde (ocak 1919) Bell’den Irak’ın nasıl(kim tarafından) yönetileceği konusunda bir rapor hazırlaması istendi. Bell 10 ayını bu raporu hazırlamakla geçirdi. Ancak kendisi Arap bir yönetici seçilmesine taraftar olduğu için kendisinin üstünde bulunan A. T. Wilson ona karşı cephe aldı.

Gertrude ve daha sonra kral yapacağı Faysal piknikte.

Bell ise sonunda Winston Churchill’i o sırada Suriye Krallığından indirilmiş olan “Faysal”’ın Irak’ın ilk kralı yapılması konusunda ikna etti.

1921 yılı haziran’ında Faysal Irak’ın ilk kralı olarak göreve başladığında Bell ona müşavirlik yapmaya başladı. Örneğin Faysal Irak’ın kabile coğrafyası, iş ve ticaret hayatı konusundaki temel bilgilerini hep Bell’den öğrendi. Ağustos 1921’deki taç giyme töreninden sonra Bell, Faysal’a yeni hükümetteki bakanlar ve diğer yetkililerin seçimleri konusunda da yardım etti.

1923 - Bağdat


İşler normale dönüp hükümet çalışmaya başladıktan sonra Bell daha sonra “Bağdat Arkeoloji Müzesi” adını alacak olan kurumu kraliyet sarayının içinde oluşturmaya başladı. Arkeoloji kazılarını yönetti ve incelemelerde bulundu. 1925’de İngiltere’ye öndüğünde aile servetinin azalmaya başladığını farketti. Tekrar Irak’a döndüğünde plörezi(zatülcenp) oldu. İyileştiğinde kardeşinin Tifo’dan öldüğünü öğrendi. 1926 Haziran’ında Bağdat Müzesini resmen açtı. Temmuz 1926’da çokca uyku ilacı içtiğinden(intihar) ölü bulundu. Hiç kocası ve çocuğu olmamıştı.

Sanırım halkların kaderini belirleme işine soyunanların kendi kaderleri pek de hayırlı olmuyor…

1921 yılının nisan ayında Amman havaalanında çekilmiş. En solda kahverengi başlıklı başı görünen Gertrude Bell. Sonrakiler sırasıyle T.E. Lawrence, Herbert Samuel, Emir Abdullah, Şeyh Macid Paşa

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.