Çıplaklık mı daha doğal örtünmek mi?
Zeitgeist / Denemeler | canakci | Şubat 24, 2013 at 7:52 pm
Geçtiğimiz 14 şubat sevgililer gününde 3000 kişi Florida dan Karayipler'e Carnival Cruises tarafından gerçekleştirilen 8 günlük çıplak gezi programına katılmış. Ayni acenta 1990 yılından bu yana 29,216 kişiyi çıplak gezilerinde misafir etmiş. Son yıllarda bu gezilere talep katlanarak artmaktaymış
Öte yandan ayni sıralarda birçok islam ülkesinde kadınların tırnağının ucu bile görünmesi haram. Bu düzeni avrupa ülkelerinde de uygulamak istemeleri kuşkusuz sorun yaratıyor. Teröristlerin de farkedilmeden silahlı olarak dolaşabilmek için bu kıyafeti kullanabilecekleri gerekçesiyle avrupa ülkeleri topluma açık alanlarda bu kıyafetle dolaşılmasını birer birer yasakladılar.
Oysa batı ülkelerinde halen giyinik insanları da tüm çıplaklığıyla görebilmeye yarayan teknoloji mevcut ve halen havaalanları gibi kritik bölgelerde sürekli kullanılıyor. Bugünkü x-ışınlı backscatter ve milimetre dalga tarayıcılarıyla üzerinize Burka giymiş dahi olsanız vücudunuzun, ve üzerinizde sakladığınız her şeyin tüm ayrıntıları soyunuk iken olduğunuzdan daha detaylı olarak görülebilir.
Batı ülkeleri örtünme konusunun islam ülkelerindeki kadınları köleleştirmek için kullanıldığını savunuyor. Tesettürlü kadınların zincire vurularak kılıçlı gardiyanları tarafından bir yerden bir yere götürülüşünü gösteren yakın tarihli resim internete bomba gibi düştü. Kadınların yüzlerindeki korku ve öfke peçenin altından bile fark edilebilmektedir.
İslami tesettürle ilgili kuralların aksine Çıplak Kruvazör gezilerinde herkesin çıplak dolaşma mecburiyeti yok. İsteyen giyinik olarak da katılabilir. Tamamen keyfinize kalmış
Sanırım bütün sorun devletin ve dinin insanların günlük hayatına karışma hakkının olup olmamasıyla ilgili. İnsanlara belirli bir yaşam tarzının dikte edilebildiği ülkelerde hayat kölelikten farksız oluyor.
Eğer kaç-göç ve kandırma, korkutma, kışkırtma değilse maksat, insanların gerçek bedenleriyle tam oldukları gibi görünmelerinde ne gibi bir sıkıntı olabilir ki?
İki farklı tarzı hayat önünde sonunda birbiriyle karşılaşır. O zaman insan ruhu ister istemez sorgulayacaktır. Ben neden özgür değilim. Benim hayatımı kim ne hakla kısıtlamaktadır?
Şilililer bir bahar günü çıplak olarak kamera karşısına geçmek üzere erkenden kalkıp hazırlanmışlar, binlercesi hep bir araya gelmişler. Tamamen soyunup kamera karşısına geçmişler.
İnsanlar bir ağaç gibi tek ve hür, ama bir orman gibi kardeşçesine yaşayabilmeli değil mi. Siz ne dersiniz?