Bir trilyon dolar tam olarak ne kadar eder?

Para, Devletler ve Biz | | Nisan 7, 2013 at 4:16 pm

Yüz dolarlık banknot ABD'nin tedavüle çıkardığı en yüksek değerli kağıt paradır.
Bu parayı türkiyede ortalama bir çalışan 41 saat ya da bir hafta çalışma ile kazanabilir.
İki gram altın veya dokuz kilogram sığır eti fiyatıdır.


Türkiyede kişi başı ortalama yıllık gelir bu destenin birbuçuk katıdır. 23 asgari ücretli bu kadar para için bir ay çalışır. 12 mm kalınlığındaki bu yüzlük deste bir cebe rahatlıkla sığabilir. 5 destesi ile 1kg altın alınabilir.


Onbin dolarlık destelerden yüz tanesi tam bir milyon dolar yapar ve bir pazar çantasına sığabilen bu miktardaki parayı rahatlıkla yanınızda gezdirebilirsiniz. Bu parayla 20kg altın, havuzlu bir villa veya küçük bir apartman satın alabilir, ya da 1.000 işçiyi (vergisi dahil) bir ay yanınızda çalıştırabilirsiniz.


Yüz milyon dolar bir forklift paletine sığar ama kaldıramayacağınız kadar ağır ve hacimlidir.


Bir milyar dolar nakit bir TIR konteynerine sığmayacak kadar büyük ve ağırdır.

Bir trilyon dolar yanında durduğunuzda minicik kalacağınız kadar büyük bir hacim oluşturur. Türkiyedeki tüm insanlar ve kurumlar çalışıp didinip toplam olarak bu kadar parayı tam onbeş ayda kazanabilmektedirler. Asgari ücretli on milyon türk çalışan toplu olarak hepsi birden bu parayı haftada kırkbeşer saat çalışarak tam yirmi(20) yılda kazanabilir. (Bu para halen dünyada tedavülde olan tüm banknot dolar miktarının da yarısıdır. Dolayısıyla dünyadaki herhangi bir mekanda böyle bir paranın yanyana dizili hale gelmesi ve toplu olarak görülmesi hiçbir zaman mümkün değildir).

Halkların çok büyük uğraşlarla ve çok uzun sürede kazanabildikleri trilyon dolarlar devletliler tarafından çok kısa sürelerde tüketilebiliyor. ABD yakın geçmişte giriştiği Irak ve Afganistan harekatlarında birkaç yıl içinde bir trilyon doları aşkın bir (ilave) askeri harcama yapmıştı. Biz ise güneydoğu bölgemizde otuz yıla yayılan bir düşük yoğunluklu iç çatışma için bir trilyon dolara varan bir ekonomik zarara uğradık. Devletlerin bu gereksiz ve devasa harcamaları yapabilmelerinin sebebi kendi halklarından bu paraları rahatlıkla toplayabilmeleridir. Halkın ürettiği katma değer üzerinden yüklü bir payı kamu adına canavarca toplayıp hovardaca harcayabilen büyük devlet büyüklerinin kendi şahsi paylarına topladıkları payları ise büyük bir titizlikle off-shore hesaplara aktararak kamunun canavar pençesinden kurtarabilmeyi başardıkları anlaşılıyor.

Geçtiğimiz günlerde, Off-shore (Kıyı Bankacılığı) yoluyla dünyanın ücra köşelerinde biriken uluslararası fonların toplam 32 trilyon doları bulduğu açıklandı. Bu hesapların önemli bir kısmı 170 ülkedeki 130 binden fazla zengin kişiye ait. Bu kişiler kendi ülkelerindeki siyaset ve bürokrasinin önemli şahsiyetleri olup kıyı bankacılığından yararlanma nedenleri sektörle ilgili her türlü ülke yasa ve yönetmeliklerinin dışında kalmak ve gizlilik.

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.