Bugünün Ulaşım Araçları IV

Zeitgeist / Denemeler | | Ağustos 3, 2015 at 1:59 pm

1900′lerin başlarında iki eski arkadaş, “ampulün mucidi” Thomas Edison ile “seri otomobil üretiminin” mucidi Henry Ford “gelecekte hangi enerji türünün etkin olacağı” üzerine bir bahse tutuşurlar. Henry Ford içten patlamalı motorların buhar makinelerinin yerini almasıyla kömürün yerini petrolün alacağını iddia eder. Thomas Edison ise Elektrikli araçlar üzerinde ısrar eder. Bu bahis sonuçları dünyanın tarihi ve kaderi üzerine etkili olacak kadar önemlidir aslında. İlk başlarda, (balina yağını elde etmenin güçlüğü nedeniyle) bahsi Edison kazanacak gibi görünmüştür. Ancak kısa süre içinde Orta Doğu ve diğer bölgelerde ucuz petrol yataklarının keşfedilmesiyle Ford’un öngörüsü bahsi kazanmıştır. O sıralarda akülerin benzinin olağüanüstü başarısına yetişmesi imkansızdı. O günden bu güne dünya bir daha asla eskisi gibi olmadı. Halen bile kilosu kilosuna karşılaştırıldığında benzinin bir aküye göre yaklaşık 40 kat daha fazla enerji taşıdığı söylenebilir.

Ancak şimdi eğilim yavaş yavaş tersine dönmektedir. Bahsin üzerinden yüz küsur yıl geçtikten sonra belki yine Edison kazanacak. Gerçi benzinden milyon kat daha yoğun füzyon enerji kaynakları da keşfedilmiş durumda ama onların araçlarda kullanılabilmesi için henüz erken. Şimdilerde gün geçmiyor ki yeni bir elektrikli araç, sürücüsüz araç modeli karşımıza çıkmasın.

Akıllı (i = intelligent) Araba iCar

iPod, iPhone, iPad ve iWatch'ın mucidi Apple firması 200 kişilik ekibiyle çalıştığı Titan isimli projesiyle şimdi de bir elektrikli konsept araba olan iCar'ı karşımıza çıkarmakta. Üretici olarak halen elektrikli i3 ve i8 isimli elektrikli araçlarını üretmekte olan BMW firmasının Leipzig tesislerini seçmişler. Sektörün lüks araçlarıyla ve teknolojisiyle öncü firması Tesla ile de görüşmelerin sürdüğü söyleniyor. Araçla ilgili olarak, tavanının şeffaf piramit biçimli alıcılarla elektronik kontrol sisteminin besleme elektriğini şarj edeceği mobil ağ bağlantı ve hizmetleriyle öncü olacağı çok kısıtlı bilgiler dışında henüz kesinleşmiş birşey yok. Piyasaya çıkması için verilen tarih en geç 2020 olarak açıklanmış.

En Hızlı Bilgisayar

Dünyanın en hızlı bilgisayarına sahip olma konusunda devletler arasında sürekli bir yarış var. Çin'in Guangzu kentindeki Ulusal Süperbilgisayar Merkezinde, 1300 bilim adamı ve mühendis tarafından üretilmiş olan Tainhe-2 isimli süperbilgisayar halen HPL Linpack benchmark testinde 33.86 petaflop olan hızı ile şimdilik dünyadaki süperbilgisayarların en hızlısı sayılıyor. Bu isim çincesi 'Cennet Nehri', ingilizcesi 'Sütlü Yol' olan 'Samanyolu' anlamına geliyor. Kasım 2014 itibariyle dünyanın en hızlı 500 süperbilgisayarı listesinde ikinci gelen ve ABD enerji bakanlığının Oak Ridge Ulusal Laboratuvarında bulunan Titan'ın 17.59 petaflop olan HPL hızını neredeyse ikiye katlıyor.

Guangzu bölgesi ve şehir yönetiminin Sun Yat-Sen Üniversitesiyle birlikte bilgi işlem kapasitelerini iki katına çıkarabilme çalışmaları sırasında Intel firmasından da CPU ve koprosesör talepleri olmuş ama ABD hükümeti Çin’e bu yüksek teknoloji ihracatına izin vermemişti. Wall Street Journal analizcileri ise hükümetin bu kararının Intel ve ABD enformasyon teknolojisine bir darbe olan aptalca bir karar olduğunu söylediler. Gerçekten de bu karar Çin’in kendi mikroişlem geliştirme ve üretme endüstrisine sanki yeni bir ivme kazandırmış oldu. Öte yandan Tianhe-2 süperbilgisayarı Graph500 ismli ve TEPS (traversed edges per second) ölçen benchmark testinde 2,061 gigaTEPS olan hızıyla 6. sırada gelmekte, bu testte IBM in Sequoia isimli süperbilgisayarı 15,363 gigaTEPS ile en önde bulunmaktadır. Tianhe-2 süperbilgisayarı halen Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesinde kurulu durumda.

Başkan Obama’nın bu yıl verdiği bir talimatla ABD bu bilgisayardan 20 kat daha hızlı bir bilgisayarın inşasına girişmiş. 2025 yılına kadar bitirilmesi beklenen yeni projeye göre bu süperbilgisayar ekzaflop hızında (yani saniyede bir kentilyon (milyar kere milyar) işlem yapabilme kabiliyetinde) olacak. Projenin araştırma ve inşası Ulusal Stratejik Bilgi İşlem İnisiyatifi (NSCI) isimli yeni oluşturulan bir kuruluşa verilmiş. Karmaşık simülasyon işlemlerinde, bilimsel araştırmalarda, hava tahminleri ve kanser teşhislerinde faydalı olabileceği düşünülüyor. Bilgisayarın elektrik harcama gücünün 60 megavat ve yıllık elektrik faturasının da 95 milyon dolar civarında olacağı hesaplanıyor.

Kaslı Giysiler

Eksoskelet ya da giyilebilir robot olarak adlandırabileceğimiz bu makineler çok fazla gelecek vaat ediyor. Öncelikle bu giysileri ellişer kiloluk üç tane çimento torbasını bir hamlede taşımak ya da terminatör rambo savaşçılar olmak için kullanmayacağız.

Kendi kaslarımızın toplamda en fazla 3-5 yüz wattlık mütevazı bir kas gücü var. Bu kas gücünü çok arttırabilmek ve hızlandırarak çeviklik kazanmak tüm insanların hep en büyük hayali olmuştur. Ama bir de kas veya sinir sistemi özürlülerin hiç yerinden kımıldama imkânı olmayan durumunu düşünün. Onlar için böyle bir şey tümden yeni bir hayat demektir. MS vb hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılabildiği gibi günlük hayatlarını tamamen normalleştirmede de kullanılabilir. Bununla özürlü insanlar kendi bedenlerinin sağlam haline değil onun çok daha üstününe ulaşılabilir.

Giyilebilir robotların esas olarak üç türlü kullanımı söz konusu. İnsanın kaslarından ikaz alarak, sinir sisteminden ikaz alarak veya tam otonom kullanım. Birinci kullanım kaslarımızın zaten var olan gücünü çok fazla arttırmak için, ikincisi hiç yapamayacağımız hareketleri istemli olarak yapabilmemizi sağlamak için üçüncüsü ise bedenimizin kontrolünü dış bir yazılıma veya uzaktan kumandaya vermek için. Tabii her üç tür kullanım için de çok fazla kullanım alanı bulunuyor.
Birinci tür kullanım yaşlı bir insanın genç gibi merdivenleri hızla çıkabilmesini, ikinci tür kullanım omurilik arızası yahut uzuv kaybı durumlarında kaybedilen uzuvları yeniden kazanmayı, üçüncüsü ise yapmamız kesinlikle mümkün olmayan atletik hareket veya sahne danslarını yapabilmemizi sağlar.

Koşturarak işe giden, ya da diğer araçların giremediği yerlerde hızla hareket edebilen insanlar görebilirsiniz. Çarpışma engelleyici (collision avoidance) sisteme sahip olduklarından hızla koşarlarken kimseyle çarpışmazlar. Yol bulunmayan dağ bayır her türlü arazi koşulunda insanlar hızla hareket edebilir. Kurtarma işlerinde, sahne sanatlarında yahut özürlülerin hayatlarını yeniden kazanmalarında devrim yaratabilecek gelişmeler söz konusu.

Şimdilik sadece üç konuda sıkıntı var. Birincisi daha yoğun enerji depolayabilme (mevcut akü sisteminin kapasitesi sınırlı. Mikroreaktör cinsi gelişmeler bekleniyor.) İkincisi uzuv ve kas parçalarını daha küçük ve hafif yapabilme (bu konuda nanoteknoloji imdada yetişecek). Üçüncüsü de, maliyetlerin çok yüksek olması. (seri üretimlere geçildikçe maliyet düşecek). Yani bu tür araçların yaygınlaşması için henüz biraz daha vakte ihtiyacı var.

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.