İlk Elektronik Cihaz ‘Telefon’un Evlere Gelişi

Münakalat – Muhaberat Mevzuatı | | Temmuz 31, 2010 at 8:09 am

İlk telefon cihazlarından biri

Evlerimize giren ilk elektronik iletişim cihazı sabit telefon. Aslında Osmanlı topraklarında ilk telefon 1881 yılında, Soğukçeşme’deki Posta ve Telgraf nezareti binasıyla Yenicami Postanesi arasına kurulan ilk hatla boy göstermiştir.

önceki yazı

önceki yazı

1886 yılına dek genişleyen İstanbul telefon ağı, 1886 yılında Sultan Abdülhamit’in telefonun “gizli kapaklı işlerin görülmesine müsait bir icad” olduğunu fark etmesiyle ortadan kaldırılmış ve telefon kullanımı sarayın emriyle yasaklanmıştır. Buna karşılık Sultan, 1890 yılında Ericsson firmasına Dolmabahçe sarayına ilk telefonunu kurdurtmuş. Ama halk için telefon yasak.

Telefon konusunda yasaklar, 1908 yılında Meşrutiyetin ilanı ile kalkmış ve telefon (deneme olarak) kullanılmaya başlanmıştır. 1911 yılında telefon altyapısının kurulması ve ilk santrallerin (Kadıköy ve Beyoğlu) işletilmesi için American Western Electric şirketine imtiyaz verilmiş. 30 yıllığına verilen bu imtiyazla, Dersaadet Telefon Anonim Şirketi kurulmuş; Birinci Dünya Savaşı sırasında hükümetin şirkete el koymasına rağmen, mütareke sonrasında tekrar ağın işletilmesini üzerine alan şirket, 1935 yılına kadar İstanbul ve civarının telefon işlerini yürütmüştür. İstanbul dışındaki telefon hatları ise, ancak Cumhuriyet’ten sonra kurulabilmiştir.

Telefonun evlere bağlanışı da ilk olarak 1925 yılında İzmir ve çevresinde gerçekleşmiş ve iki bin küsur abone telefon sahibi olmuş. Böylece evlere telefonun girişi, Padişahın sarayına girmesinden 35 yıl sonra ‘gavur İzmir’de’ gerçekleşmiş oluyor.

Eski merkez santralleri

Telefonun diğer şehirlerde yaygın olarak kullanılır hale gelebilmesi daha epey sürüyor tabii. 11 Eylül 1926’da 2000 hat kapasiteli ilk otomatik telefon santralı Ankara’da hizmete girmiş. 1 Eylül 1929’da Ankara İstanbul arasında tek devreli ilk şehirlerarası haberleşme gerçekleştiriliyor.

6 Nisan 1976’da Antalya – Catania (Sicilya) arasında 480 kanallı ilk denizaltı koaksiyel kablosunun hizmete verilmesiyle çok kanallı yurtdışı haberleşmesi sağlanmış.

Telefon hizmetinin gerçek anlamda herkes için ulaşılabilir hale gelmesi ise, ancak son otuz yıl içinde gerçekleşti. 1980’li yıllara gelindiğinde bile, telefon müracaatını yapan bir kişinin evine telefon bağlanma sırası, harcı yatırmasından on, on beş yıl sonra ancak geliyordu. Ancak 90’lı yıllarda Dijital Telefon Santralleriyle hayatımıza girmesiyle PTT’nin T ‘si, Türk Telekom (TT) halini aldı ve telefon isteyene 1 günde bağlanabilir oldu.

Hükümet, 90’ların başında bütün dünyadaki trendlere de paralel olarak telekom hizmetlerinin özelleştirilmesinin yararlı olacağı görüşüne varmış, yapılan değerlendirme sonucu Türk Telekom’un satışından 40 milyar dolar mertebesinde gelir elde edilebileceği de belirlenmişti. Ancak, Osmanlı’daki Münakalat Nazırı, cumhuriyet devrinin Nakliye Vekili, daha sonra ise Ulaştırma Bakanı olmuş ve santrallarımız bürokratik engeller nedeniyle ilk olarak özelleştirilmeye çıkılmasından 15 yıl kadar sonra, ilk ederinin yirmide biri kadar bir fiyata kısmen özelleştirilebildi. Türk Telekom’un tekel durumu ise halen kısmen sürmektedir.

sonraki yazı

Sonraki yazı


2003 itibariyle Türk Telekom’un 19 milyon sabit hat abonesi var, 2008 yılı sonuna gelindiğinde ise sabit hat abone sayısı 18 milyonun altına inmiş, mobil hat sayısı ise 69 milyona ulaşmış ve G3 ile Cep Televizyonu ve cepten görüntülü konuşma devri (2009) resmen başlamıştır.

Yorum gönder

Yorum göndermek için giriş yapmalısınız.